HZ MUHAMMED PEYGAMBERİN MAL VARLIĞI MİRASI

Peygamberimiz (a.s.m) vefat ettiği zaman geriye bıraktığı mallları: 
Zaruri olarak kullandığı elbisesi, birkaç su kabı, içinde yıkandıkları tekne, iki adet kilim, bir çarşaf, makas, tarak, misvak gibi eşyaları, kılıç, ok, zırh, mızrak, miğfer'den oluşan silahları, “Düldül” adındaki bir devesi, savaş ganimeti olarak payına düşen ve devlet reisi olarak bundan ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını gidermekle yükümlü olduğu; “Fedek” arazinin yarısı, Ümmü’l-Kura’nın üçte biri, Hayber’den kendisine düşen beşte biri olan payı ve Ben-i Nadir’den (Beni Nazir) bir kaleden ibaret olan arazî ki bunların tamamını Müslümanlara tasadduk etmiştir. (bk. Tirmizî, Şemail, s.149)

Ayrıca;
Yahudi Alimlerinden Muhayrık´ın Müslüman Olup Uhud´da Çarpışmaya Gidişi ve Şehit Oluşu :

Muhayrık; Sa´lebe b. Fıtyevn oğullarından, Benî Kaynuka veya Benî Nadîr Yahudiler bilgin-lerindendi.Peygamberimiz Aleyhisselamı Tevrat´taki sıfatlarıyla tanırdı.İlmen bulduğu şeyi, Uhud savaşına çıkılıncaya kadar, kendi dininin tesiri altında kalarak, açıklaya madı.Peygamberimiz Aleyhisselam, Uhud savaşına çıktığı zaman, Yahudilere:
"Ey Yahudi topluluğu! Vallahi, siz Muhammed´in peygamber olduğunu, ona yardımın üzerinize düşen bir hak olarak gerektiğini pekâlâ biliyorsunuz!" dedi.Yahudiler:
"Bugün Cumartesi günüdür, hiçbir şeyle uğraşılmaz!" dediler.
Muhayrık:
"Sizin için Cumartesi diye birşey yoktur!" dedi.
Kılıcını ve harçlığını yanına alıp akrabalarından birisine:
"Eğer bugün öldürülürsem, bütün mallarım Muhammed´indir. O, onlar hakkında, Allah´ın kendisine gösterdiği şekilde, dilediğini yapar!" diyerek vasiyette bulundu. Uhud´da savaşmaya gitti ve şehit oldu.[ İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 94, Beyhakî, Delâil, c. 3, s. 333-334, İbn Seyyid, c. 2, s. 112, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 69.]

Uhud savaşında şehit olunca, bıraktığı yedi hurma bahçesini ( Bisab, Safiye, Delâl, Hüsna, Avaf, Bürka ve Meşrebe adlarını taşıyan yedi bahçe ve bostan) Peygamberimiz Aleyhisselam teslim alıp vakfetti.
Peygamberimiz Aleyhisselamın Medine´deki vakıfları genellikle Muhayrık´ın mallarındandır.[Beyhakî, Delâil, c. 3, s. 334, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 69.]

Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Muhayrık, Yahudilerin hayırlısıdır!" buyurmuştur.

Ayrıca;
Hz. Peygamber’in İbn Sa’d’dan nakledilen bir bilgiye göre varlığı bilinen deve ve davar sürülerine ise ne olduğu bilinmemektedir.( Hayvanlardan yirmibeş atı beş tane katırı olup, biri beyaz idi. İsmi, ''Düldül idi.''Daha sonraları Hazret'i Ali bazan ona binerdi. İki veya üç tane eşeği var idi. Birinin ismi; ''Ya'fur'' idi. Binmek için dört dişi devesi olup, birinin ismi; ''Adba idi.''

Vahiy geldiğinde ondan başkası taşıyamazdı.Bunlardan başka Medine etrafında otlayan yirmi sağılır devesi var idi.Hergün onlardan iki büyük kırba dolusu süt gelirdi. Hanımlarının ve kendisinin yiyeceği o idi.

Ashabdan Mescid-i şerifde olup, bekar ve fakir Ashab-ı Soffaya'da ondan verirlerdi. Ayrıca, yüz tane koyunu,yedi veya altı tane keçisi, bir tane beyaz horozu var idi. )